HDP ve Türkiye siyaseti

2009 yılında piyasaya sürülen 200’lük banknot 123 dolar iken, bugün 12 dolar.

Daha fazla bir şey söylemeye gerek var mı?

Enflasyon, hayat pahalılığı, açlık, sefalet, işsizlik gibi ağır ve tarihi bir döneme tanıklık ediyoruz.

Bu tanıklığımız ne kadar sürer?

Seçime kadar devam eder gibi görünüyor.

Doğal olarak tam da bu noktada siyaseti, siyasetteki değişimi konuşmak gerekiyor.

Bu iktidar ne yaparsa yapsın, hiçbir hamle kalıcılığını göstermiyor.

Kalmak için neden bu kadar gayret gösteriyorlar, doğrusu onu da anlayamıyorum.

Değişim şart.

Çünkü ipin ucu kaçtı, koptu, yakalayıp birbirine bağlamak artık mümkün değil.

Öyle bir değişim olmalı ki, eskiye dair yol-yöntemlerin olmadığı bir değişim olmalı.

Eskiye dair hiçbir emare kalmamalı ki, geleceği, önümüzdeki ikinci yüzyıla sağlıklı bir giriş yapabilelim.

Mevcutlarla olmayacağı kesin.

Bilimden ve ilimden uzak bir anlayış ile gelecek inşa etmek, geleceğin temelini atmak mümkün değil.

O nedenle; yurttaşın umudu Millet ittifakı ve demokrasi bloğu.

CHP ve HDP’nin rolü ise en önemlisi.

Özellikle de HDP’nin seçimler için vereceği karar çok tarihi bir karar olacak.

5. olağan genel kuruldan yansıyanlar da buna işaret ediyor.

Genel kuruldaki slogan, HDP’nin nasıl siyaset yapacağına işaret ediyor.

Slogan: ÇÖZÜM BİZDE.

Evet, doğru, Cumhurbaşkanı seçiminin kilidi Kürt seçmen, dolayısıyla HDP’nin rolü devreye giriyor.

‘SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ’ gibi de bir şey aslında; ‘ÇÖZÜM BİZDE’ sloganı.

Bu kez o kadar sert değil ancak, iki tarafa da ucu açık bir meydan okuma var.

Hem Millet hem de Cumhur ittifakına.

TÜRKİYE SİYASETİ

HDP, Kürtlerin, kendi tabanının, Türkiye genelinde ötekileştirilen, yok sayılan kesimlerin ortak bakışını tespit etmiş, çok net ve kararlı bir şekilde siyasete ağırlığını koyuyor. Şimdilik yüzde 13 görünen farklı kesimlerin ortak bakışı; ‘Silahtan uzak demokratik siyaset.’

HDP bunun üzerinden yürümelerini devam ettirdiği sürece, kapatma davalarının da bir anlamının olmadığını ilerleyen zamanlarda daha net göreceğiz.

İlkeli, prensipli yol yürüyüşü kazandırıyor.

Toplu katılım, toplu rozet takmaların ilkeli siyasette yerinin olmadığını sosyal demokrat bir parti olan CHP’nin de görmesi gerekiyor. Bir yerlere kayıtlı olanların katılımıyla değil, hiçbir yere kayıtlı olmayanları saflarınıza kattığınızda başarıyı elde edersiniz.

Toplu halde gelen toplu halde gider.

HDP’nin 5.genel kurulunda işlev kazandırdığı danışma kurulunda görev alan isimlere baktığımızda ne söylemek istediğimi herkes çok net anlar.

Emekli Büyükelçi Rıza Türmen’in de içinde yer aldığı HDP Danışma Kurulu'ndaki isimler şöyle:

Ahmet Telli, Ahmet Türk, Akın Birdal, Ali Alfatlı, Ali Bayramoğlu, Ayşe Erzen, Ayşegül Devecioğlu, Bülent Küçük, Celil Kaya, Cihan Sincar, Erdoğan Aydın, Fatma Gök, Ferda Koç, Gençay Gürsoy, Halil Aksoy, Hamit Geylani, Hasan Cemal, Kenan Kalyon, Kerem Fırtına, Levent Köker, Mahmut Demiralp, Mehmet Altan, Meral Camcı, Mustafa Kemal Coşkun, Muzaffer Kaya, Naci Kutlay, Nizamettin Toğuç, Nurettin Sözmez, Nurten Ertuğrul, Onur Hamzaoğlu, Özgür Müftüoğlu, Rıza Türmen, Several Ballıkaya, Sevilay Çelenk, Seyfi Öngider, Sırrı Sakık, Sırrı Süreyya Önder, Süreyya Karacabey, Şebnem Oğuz, Tarık Ziya Ekinci, Veli Büyükşahin, Yavuz Önen, Zerrin Şahin Kurtoğlu.

Bu toplu bir geliş ya da gidiş değil, toplu bir buluşma.

Demokrasi buluşması.

Bu tablo; ‘Biz Türkiye partisiyiz’ diyor.