İNSAN KENDİNİ NEDEN BİLMEZ?
İnsan kendine en uzak varlık… Bu, aslında hepimizin yaşadığı bir durum. Başkasının gözünde arıyoruz kendimizi; birinin bize bakışında, söylediği sözlerde, verdiği değerde… Aynaya baktığımızda gördüğümüz yüz bile çoğu zaman bize yabancı geliyor. Çünkü o yüzün ardında sakladığımız, görmekten çekindiğimiz taraflarımız var. Kendini bilmek işte bu saklı yanları görmeyi gerektiriyor. Bu kolay değil. Bir mağaradan gün ışığına çıkmak gibi: göz kamaştırıcı, can acıtıcı, hatta ürkütücü. İşte belki de bu yüzden, insan çoğu zaman kendini bilmemeyi seçiyor.
Kendini Bilmekten Kaçış
“Kendini bil” sözü insanlık tarihi kadar eski. Yüzyıllardır dilden dile aktarılıyor. Ama bu çağrıya gerçekten kulak veren çok az kişi çıkıyor. Çünkü kendini bilmek, sadece güçlü yanlarını görmek demek değil; insanın sakladığı zayıflıkları, korkuları, yaraları, gölgeleriyle yüzleşmesi demek. Ve çoğu insan bu karşılaşmadan ürküyor.
İnsan kendi içindeki karanlığı görmek istemiyor. Onu görmemek için gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor. Kendine bile itiraf etmekten kaçıyor. Yüzleşmenin getireceği sarsıntıdan korunmak için, görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Bugünün dünyasında bu kaçış çok daha kolay. Dışarıya yönlendiren sayısız perde var: roller, kimlikler, başkalarının beklentileri, parıltılı görüntüler… Her şey insanı kendi içine bakmaktan uzaklaştırıyor. Gerçek öz bu yapay parıltının ardında sessizleşiyor. Zamanla insan, başkalarının kurduğu sahnenin dekorları arasında kayboluyor.
Kendine Yabancı Olmak
Kendini bilmeyen insan, yavaş yavaş kendine yabancı hale geliyor. Ne hissettiğini anlamadan yaşıyor. Kendi sesini duymadığında, başkalarının sesine daha çok kulak veriyor. Böylece insan, hem kendine hem de başkalarına yabancılaşıyor.
Bu yabancılık, sadece duygularda değil, hayatta da kendini gösteriyor. İnsan, kendi hayatını yaşamak yerine, başkalarının çizdiği yolları izlemeye başlıyor. Başkalarının değerlerini kendi değeri sanıyor, başkalarının hedeflerini kendi hedefi zannediyor. İçindeki gerçek öz sessiz kaldıkça, yaşanan ömür de yabancı bir ömre dönüşüyor.
Kendine yabancı olan insan, aslında hep eksik yaşıyor. İçinde bir boşluk hissi taşıyor ama adını koyamıyor. Çünkü kaybettiği şey, kendiyle olan bağ.
Zihnin Oyunları
İnsanın zihni, yüzeyde görünenden çok daha karmaşık. Bastırılmış duygular, gizlenen arzular, unutulmak istenen anılar, görmezden gelinen çatışmalar… Hepsi bir köşede saklanıyor. Biz onları fark etmiyoruz ama onlar bizi yönetiyor.
Çoğu insan kendini bildiğini sanıyor. Oysa aslında farkında olmadan korkularının, alışkanlıklarının, başkalarının beklentilerinin esiri oluyor. İnsan kendi içini göremediğinde, kendi hayatını da yönetemiyor. Böyle olunca ya başkaları yönetiyor ya da zihnin görünmez zincirleri.
Bu oyun öyle ince ki, insan çoğu zaman fark etmiyor. Kendi kararını verdiğini sanıyor ama aslında görünmez bir yönlendirmeye boyun eğiyor. İşte kendini bilmemek, bu oyunlara teslim olmaktır.
Kendini Bilmenin Bedeli
Kendini bilmek kolay değil. Çünkü insan kendini bildiğinde artık eski gibi davranamaz. Kalıplara sığmaz, sorgulamadan kabullenmez. Bu da çoğu zaman yalnızlık getirir. Kendini bilen insan, kalabalıkların arasında bile ayrıksı görünür.
Ama işte tam da bu yüzden çoğu kişi kendini bilmemeyi seçiyor. Çünkü bilmek sancılıdır, zahmetlidir, yük getirir. Bilmemekse kolaydır, rahattır, kısa vadede acısızdır. Fakat bilmemek, uzun vadede insanı içten içe tüketir.
Kendini bilmeyen insan, kendi ömrünü gerçekten yaşamıyor. Ya başkalarının gölgesinde, ya zihninin zincirleri altında sürükleniyor. Ve belki de en büyük kayıp, kendi hayatına bile sahip olamamak oluyor.
Son Söz
İnsanın en büyük trajedisi, kendine yabancı olarak ölmesidir. Kendini bilmek ise hem sancılıdır hem de özgürlüktür. Çünkü insan kendiyle tanıştığında, hayatla da yeniden tanışır.
Kendini bilmek, bir yolculuk değil, bir karşılaşmadır. İnsan, sakladığı yanlarıyla karşılaşır, kendi içindeki hakikati görür. Bu kolay değildir, ama gerçek özgürlük buradan doğar. Çünkü kendini bilen, yolunu da bulur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.