İnsanlık tarihinin utanç belgesi
“Çünkü Selahaddin artık çelenge ihtiyaç duymuyordu” deyip, 1193’te vefat eden, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin mezarından, Alman İmparatorunun 1898 yılında, Selahaddin’e saygı nişanesi olarak, Şam’daki mezarına bıraktığı, bronz çelengi çalmıştı.
Arabistanlı Lawrence olarak ta bilinen, çelenk hırsızı İngiliz casusu Binbaşı Lawrence, 1916-1918 yılları arasında faaliyette bulunduğu, Osmanlı egemenliğindeki Arap toprakları ile Filistin’de, Arap aşiret liderlerini Osmanlıya karşı ayaklandırıp, günümüzde bağımsız olan Arap devletleri ile Filistin’in, İngilizler tarafından işgal edilmesini sağlamıştır.
Filistin toprakları 1917’de İngilizler tarafından işgal edilirken, aynı tarihlerde, İngiltere’de de Dış İşleri Bakanı tarafından, dünya insanlık ve diplomasi tarihinin utanç belgesi yazılıp, muhataplarına ulaştırılmıştı.
Adını zamanın İngiltere Dışişleri Bakanı James Balfour’dan alan ve Siyonist hareketin lider figürlerinden Jacob Rothschild’e yazılan belge, tarihte Balfour Deklarasyonu adıyla yer almıştır.
Bu deklarasyonda, 1917’deki İngiliz Hükümeti’nden, o yıllarda bir Yahudi devleti kurma hevesinde olup, halen de var olan, Siyonist Federasyonu başkanlığına şu sözler verilmiştir!
"Saygıdeğer Lord Rothschild…
Majestelerinin(İngiliz) Hükümeti, Filistin'de Yahudiler için bir millî yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için, elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Yahudî olmayan toplumların sivil ve dinî haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin sahip oldukları haklara ve siyasî statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı, açıkça anlaşılmalıdır.
Bu deklarasyonu, Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım.
Saygılarımla Arthur James Balfour "
Ortadoğu’da, yüz yıldan fazladır devam eden insanlık dışı uygulama ve katliamların ateşleyicisi olan bu utanç belgesi, Siyonist Yahudi Devleti’nin tapusu, Filistin halkının yok ediliş fermanı olmuştur!
Çünkü bu belgede; Filistin’de Yahudi olmayanlara zarar verilmeyeceği ifade edilmesine rağmen, yıllara bağlı olarak, Müslüman Filistinliler topraklarından göç ettirilip, yerlerine, dünyanın muhtelif ülkelerinden getirilen, Siyonist Yahudiler yerleştirilmiştir.
Avrupa’dan, Afrika’dan, Asya’dan vb farklı kıt’a ve ülkelerden Filistin’e gelip, üç bin iki yüz yıldır bu topraklarda yaşayan insanlara, burası benim toprağım, buraları terk et, demek ne kadar vicdani ve ne kadar insanidir!
1947’den günümüze Filistin topraklarının işgali
Balfour deklarasyonundan otuz bir yıl sonra, 1948’de, ABD ve İngiltere’nin teşvikiyle Birleşmiş Milletler(BM) tarafından, Filistin topraklarında, Siyonist bir Yahudi Devleti’nin kurulması kabul edildi.
Çıkarları söz konusu olduğunda, her türlü insani ve vicdani değeri ayaklar altına aldığı tescilli olan emperyalist İngiltere, kendisinin Ortadoğudaki sömürgeci menfaatlerini korusun diye, Filistin topraklarına, Siyonizm virüsünü, 1917’de, Balfour Deklarasyonu ile atmıştı.
Bu deklarasyondan yüz sekiz yıl sonra, Filistin’in ölüm fermanı olan ikinci bir belge, dünya kamuoyunun gündemine, yine İngiltere tarafından sokuldu.
Hazırlanmasında, başrolde bu kez yalancı bir İngiliz’in yer aldığı ve adına “Trump’ın Filistin için barış planı” denilen yeni belgede yer alan şartların, 108 yıl önceki Balfour deklarasyonundan bir farkı da yoktur.
Yüz sekiz yıl önce de, Filistin halkının hakları korunacak denmiş ve zaman içinde Filistin halkının haklarının ne kadar korunduğuna, yukarıda paylaştığımız belgede de görüldüğü şekli ile şahit olmuştuk!
Bu günlerde, dünya kamuoyu ile paylaşılan ve adına “Trump’ın barış planı” denen belgede;
- Gazze, Gazze halkının yararına yeniden inşa edilecektir!
- Hiç kimse Gazze’yi terk etmeye zorlanmayacak!
- İsrail Gazze’yi işgal ve ilhak etmeyecek!
- Filistinlilerin devlet kurması yolunda koşullar hazırlanabilir!
Yalanları yer almaktadır. Hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği, geçmiş uygulamalardan da belli olan bu yalanlardan amaç, Balfour Deklarasyonu’nda olduğu gibi, planı dünya kamuoyuna şirin göstermek içindir.
Esas hazırlayıcısı, yalancılığı tescilli bir İngiliz diplomat olan bu plana göre, Gazze’nin yeni valisi ABD başkanı, O’nun yardımcısı ise planı hazırlayan İngiliz diplomat olacak.
Adına Tony Blair denen bu kıymetli(!) İngiliz, İngiltere’nin eski bir başbakanı, İngiltere’nin 2003’teki Irak işgalinde, işgale sebep yaratmak için, “Irak’ta kimyasal silah var” deyip, İngiliz kamuoyuna yalan söyleyerek, Irak’ta İngiliz askerlerin ölümüne sebep olduğu için, kendi ülkesinde halen yargılanan bir diplomattır!
Bu plan da, yüz yıl önceki Balfour deklarasyonu kadar, yalanlarla dolu, bir utanç belgesidir!
Yüz yıl önce, bir İngiliz diplomatın yazıp uygulattığı, Balfour deklarasyonu ile zulüm eden İngiltere ve Siyonist Yahudiler iken, mazlum olan Filistin ve ortadoğu halklarıdır.
Yüz yıl sonraki günümüzde, yine bir İngiliz diplomatın hazırladığı ve Filistin’i sözde destekleyen ülkelerin de onayladığı, Trump’ın barış planıyla, bu defa da zulüm eden İngiltere ve Siyonist Yahudiler ile Gazze’yi Dubai yapacağım diyen ABD başkanı iken, mazlum olan yine Filistin ve ortadoğu halklarıdır!
İnsani ve vicdani değerlerin sorgulandığı çağımızda,“Kuzuyu kurda emanet etmek” bu olsa gerek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.