ŞEHMUS ATAK

ŞEHMUS ATAK

Noksan ve nobran bir anma programının ardından

Noksan ve nobran bir anma programının ardından

Kıymetlimiz, müstesna ağabeyimiz, kadirşinas öğretmenimiz ve bilge şairimiz Rahim Hocamızın anma programı yapıldı. Sağlığında en yakınında bulunanların ve manevi kardeşlerim dediği insanların hiç haberi ve dahli olmayan bir programdı bu.

Rahim Hocayla çok da bir muhabbeti, samimiyeti bulunmayan kişilerin panelde konuşmacı olduğu, hastalığında bile yazmaktan ve yayımlamaktan geri durmadığı o kutsi ve kudretli ana dilimizle yani Kürtçe bir konuşmacı da yoktu!

Ki Harun Tutuş ağabey bunu dile getirdi. Biz prensip olarak katılmama kararı almıştık lakin araya giren bazı şair ve yazar arkadaşların davetini kırmayarak iyi bir şekilde hazırlanarak programa gittik. Karşılaştığımız tabloda bize panelde herhangi bir yer verilmemişti. Salonun yüzde altmışından fazlası boşaldığında lütfedip en sonlarda bizi kürsüye beş dakikalığına konuşma şansı ve fırsatı sağladılar! Allah razı olsun!

Sıra bana da geldiğinde sevgili moderatör arkadaş Rahim Hocanın bir öğrencisi de söz hakkı almak istiyor diyerek davet etti beni kürsüye. Bense dopdolu biraz da kırgın bir vaziyette çıkıp iki buçuk dakika konuştum!

Konuşmamı sonlandırırken,

"Yılmaz Odabaşı otobiyografisini yazarken Diyarbakır Lisesi'ni bitirmem diploma almama değil, Ferda'yı tanımama değdi diyordu, benim de Telekom Lisesi'ni birincilikle bitirmemin bir kıymeti harbiyesi yoktu ama Rahim Hocamın tedrisatından geçmek büyük bir onur ve gururdu" dedim.

Evet "Rahim Hocanın bir öğrencisi" anonsunu da böylece cevaplamıştım. Hakeza benden önce söz alan Harun ağabey de samimiyetimizi vurgulayarak, "Bugün bu panelde Kürtçe konuşacak ve Qesra Nıfıran kitabını yorumlayacak bir konuşmacının olmamasını, şiiri bir dille tenkit ediyordu.Rahim Hocayla bir fotoğraf karesi bile olmayanların, taziyesinde bulunmayanların çıkıp şiirini konuşmaları hakikaten trajik bir durumdu. Üstelik vefatının ardından bir yazı bile kaleme almayanların çıkıp yarım saate yakın konuşmaları da ayrı bir nahoşluktu!

Diğer yazımda da belirttiğim üzere Rahim Hocanın herhangi bir etkileşim kasma, prim yapma, bir vitrinde bulunma derdi ve gayesi yoktu.

Aksine bizim camianın (edebiyat-sanat) vefasızlığına ve riyakârlığına şiddetle karşı çıkıyor bu doğrultuda tevazuuyla nitelikli metinler üretiyor, herhangi bir popülarite peşinden koşmuyordu. Bugün geldiğimiz noktada çok samimi olduğu insanların tek cümle bile konuşmamış olması da ayrı bir vefasızlık boyutuydu!

Ben ve Harun ağabey bize ayrılan iki buçuk dakika da üstü kapalı da olsa bunları dile getirdik eh edebiyatçıyız sonuçta her şeyi aşikâr etmenin de lafı güzaf olduğunu düşünüyorum. Lakin bu programa dair izlenimlerimi ve tenkitlerimi de yazmak durumundayım neticesinde aramızdaki manevi ağabey-kardeşlik bunu gerektirir çünkü. Ben onun adına ve anısına yakışır bir anma programını hayata geçirme sözü veriyorum. Sadece yazdıklarını ve yaşamını değil aynı zamanda bize yansıttıklarını da içeren nezaket ve samimiyet dolu bir program sözü hem de.

Bundan sonra Rahim Hocamız adına yapılacak anma programları hazırlayan sevgili moderatör ve koordinatör arkadaşların, bu toprakların yetiştirmiş olduğu çok yönlü sanat adamını, kuşağının en güzide şairini ve fevkalâde öğretmenini anarken ona yakışır, şahsına münhasır bir programa imza atmasını bekliyor ve diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
ŞEHMUS ATAK Arşivi
SON YAZILAR