Bir soruşturma sürüyor Diyarbakır’da, ancak üstü kapanacak gibi görünüyor. Birileri kapatmak istemese de, genel konsept buna müsaade etmeyecek gibi.

Emanetçi-kuyumcu-yatırımcı, adını nasıl telaffuz ediyorsak, 3 ortak, üçü de yakalandı/teslim oldu. Her neyse, soruşturma 10-15 gündür devam ediyor. Ya da biz öyle biliyoruz, belki de tamamlanmıştır! Bilgi sahibi olmadığımız için böyle düşünüyor, öyle yorumluyoruz.

Toplumdaki genel kanaat, 300 trilyonluk bu para davasının üzeri örtülecek(miş) gibi!

Vatandaşın da yatırım amaçlı parası, altını varmış, aynı şekilde kuyumculuk yapan bazı esnaflarında, daha önceleri olduğu gibi karşılıklı altın alışverişleri olduğunu zaten biliyoruz.

Asıl merak edilen mesele; Bunların dışında memur, bürokrat, üst düzey devlet görevlilerinin para ve altınlarının bu ticari mekanizmanın içinde var olduğu iddiasıdır. Aksi ispatlanmadıkça, bu konuda ikna edici açıklama yapılmadıkça bu iddia geçerlidir, kamuoyunun ciddi merakına mazhardır.

Nedeni de çok açık, kentte dönen rüşvet çarkı ile ilgilidir. Resmi belgelerle ispatlanmasa da, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ciddi bir rüşvet çarkı döndü Diyarbakır’da. Özellikle de kayyum atamalarının yapılmasından sonra ayyuka çıktı bu rüşvet çarkı. Öyle, kapalı falan da değil, sağır sultan duydu derler ya, o kadar yani. Pratikte herkes her şeyi biliyor, resmi ispat olmadığı için hırsızlar durumu kurtarıyor, şimdilik kaydıyla.

Şimdi, soruyoruz;

Ne oldu bu emanetçi-kuyumcu-rüşvet çarkının soruşturması?

-Kuyumcuda kimlerin parası vardı?

-Hangi bürokrat veya bürokratlar, parasını almak için baskı yapıp kredi çektirdi ve kuyumcuyu bir anda batırdı.

-Hangi bürokratın oğlunun sigorta girişi yapılmış kuyumcuya?

-İddia edildiği üzere, var ise bu bürokratlar, bu paraları nereden buldu, hangi amaçla kuyumcuya bıraktı.

Neden soruyoruz?

Paralar, Diyarbakır kentinin ve halkının parası olduğu için.

Bunların tamamının hesabını sormak, yurttaş olarak hepimizin hakkı, bu nedenle kayyum atamalarından öncekileri de gözden kaçırmayacağız.

Para bizim, hırsız kim?