Tigris’in dünkü manşeti Karacadağ pirincinin ‘patlayan’ fiyatıydı.

Evet, evet, Karacadağ pirincinin fiyatı.

Kentin birinci gündem maddesiydi.

Karacadağ denince akla yıllar önceki yanardağ patlaması gelir genelde. Yıllardır pirinç ile ilgili yokluluğu ya da fiyatı konusunda bir patlama duymadığımız ve hissetmediğimiz için kent olarak hayretler içindeyiz. Pirincin patlayan fahiş fiyatı, yanardağ patlamasını gölgede bıraktı.

Bir torba karacadağ pirincinin geçen yılki fiyatı 150-160 TL imiş.

Şimdi ise bir torba pirinç 400 TL.

Bu rakam patlama değil de nedir?

*

Bir torba pirinç 25 kilodur.

Geçen yılki fiyatla değerlendiğimizde; bir kilo pirinç 6 TL imiş.

Bu yılki fiyatla değerlendiriyoruz; bir kilo pirinç 16 TL.

Yüzde yüzün üzerinde bir artış.

Üstelik yerli ve milli bir ürün olmasına rağmen.  

*

Arkadaşlar güzel başlıklarla desteklemiş haberi.

En doğru olanı da vatandaşın, yani Diyarbakırlının pahalılık ile ilgili yorumu ve analizi, gerçekten geçmiş yıllardan bu yana Karacadağ pirincinin fiyatıyla endekslidir. Yani ölçüt Karacadağ pirincindeki artış ya da düşüştür.

*

Bu fiyatlar şimdi yanardağ patlaması değil de nedir arkadaş!

Bu haber sadece Diyarbakır için değil, Türkiye için ‘kötü’ haber.

Yani geçim derdi, parasızlık, işsizlik, gelecekle ilgili umutsuz yönetim biçimi!

*

Bir de güzel haberler var elbette.

Karacadağ, yanardağ, lav, pirinç, pahalılık derken, tartışırken, karşımıza iyi haber olarak turizm patlaması çıktı. Diyarbakır’daki oteller, soğuklar başlamasına rağmen tam kapasite çalışıyor. Bizim de günlük, haftalık ve aylık gözlemlerimiz bu yönde. Ciddi bir hareketlilik var kentte. Ticaret ve Sanayi Odası da bu yönde açıklama yapmış, tur şirketleri rezervasyon konusunda işbirliği talep etmiş DTSO’dan. Bir de marka-zincir otellerin yerel ortak-yatırımcı arayışları söz konusuymuş.

Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım; Surlar-Suriçi-İçkale-Zerzevan-Mitras; iyi değerlendirildiğinde ciddi bir patlamanın kaynağı olacak. Turizm-Turist patlaması elbette. Otel ve yatak kapasitesinin de bu çerçevede mutlaka artırılması gerekiyor. DTSO’nun bu manada yaptığı açıklama durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Geleceği kurgulamanın birinci ve en önemli ayağı turizmdir, Diyarbakır bu konuda kendini hazırlamalıdır.