Saffet  Azbay

Saffet Azbay

“Trabzonspor’un Bize Öğrettikleri”

“Trabzonspor’un Bize Öğrettikleri”

Son 10-15 yılda Türkiye’de o kadar çok spor kulübü battı ki sayısını hatırlamak bize zor oluyor. Asırlık çınarlar, mazisi olan şehir ve kitle kulüpleri kötü yönetilerek ekonomik açıdan adeta ihanete uğratılarak soyguna uğradı,bunun sonunda yelkenleri indirerek ya alt liglere ve amatöre kadar geriledi,ya da tarih sayfalarına karıştı. Yıllar önce “böyle bir tablo yaşanacak” denilse asla inanmayacağımız bir tablo ama acı da olsa bunlar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. FİFA ve UEFA’nın dayattığı mali fair play,transfer yasakları ve puan silme,küme düşürme gibi yaptırımlar deyim yerindeyse başımıza kaynar su dökülmesi gibi bir etki yarattı. Sonra baktık ki bizden önceki nesillerin sevgi ve emek vererek değer haline getirdiği kulüpler elimizin içinden kayıp gitmiş.

Bölgemizde Malatyaspor,Diyarbakırspor,Erzurumspor,Gaziantepspor,Siirtspor,Mardinspor,Vanspor gibi yarım asırlık mazisi olan ve üst liglerde mücadele etmiş hatta Avrupa Kupaları’na katılmış olan kulüpler bunlardan sadece bazıları. Bunların yerine proje olarak yeni isimlerle kulüpler kurularak misyon devam ettirilmek istendi,kimisi tuttu kimisi yerinde sayıyor.

Sadece ve güneydoğuda değil tabi ülkenin diğer bölgelerinde de koca çınarlar devrildi. Orduspor,Mersin İdmanyurdu,Kayseri Erciyesspor gibi kısa süre öncesine kadar Süper Lig’de yer alan kulüpler profesyonel liglerde yok artık. Bir çok kulüp de can çekişmeye devam ediyor.

Borç batağına sürüklenen kulüpler arasında ayakta kalmayı başarabilen çok az kulüp oldu. Aklımıza haliyle hemen Trabzonspor gelecek. Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun geçtiğimiz günlerde,”eğer imdadımıza alt yapımız yetişmeseydi bizim sonumuz da diğerleri gibi olabilirdi” şeklinde bir demeci vardı. Çok doğru. Bugün borç batağında olan,transfer yasağı olan ve ekonomik açıdan eli kolu bağlanan Trabzonspor’un alt yapısı iyi olmasaydı az önce isimlerini saydığım kulüplerin içinde Trabzonspor’un da olması kaçınılmazdı. Bugün Trabzonspor’un kadrosundaki oyuncuların yüzde 80’i alt yapıdan yetişen isimlerden oluşuyor. Şehirleri ve kulüpleri için onurlu bir mücadele yürütüyorlar,bunda da gayet başarılı oluyorlar. Hepimiz gıpta ile ve takdirle takip ediyoruz. Bu durumun herkese verdiği bir mesaj ve ders var. Alt yapıya,üretime verilen değer ve emek,şampiyonluklardan çok daha değerlidir ve anlamlıdır. Dar günde,sıkıntılı durumlarda senin imdadına yetişecek olan kendi üretimindir. Başta Diyarbakırspor olmak üzere bir çok tarihi kulüp, maddi çıkmaza girip borç batağına saplanınca ve transfer yasağı alınca teslim bayrağını çekti. Neden?.Çünkü bu sancılı dönemi atlatmaya yardımcı olacak güçlü bir alt yapıya ve buradan yetişen oyunculara sahip değildi. Oysa o Diyarbakırspor, kurulduğu 1968’den 1974’e kadar dışarıdan sadece 1-2 transfer yapmış ve kendi evlatları olan oyuncularla tarih sahnesine çıkmıştı. Sonraki yıllarda da bir çok yerli oyuncu o efsane kadroların içinde yer aldı. Sonra ne yaptık?.Hep ithal ettik,hep tükettik. Bir de mali olarak kötü niyetle yönetince dibe vurmak kaçınılmaz oldu.

Sözün özü;bölge kulüplerimiz yaşadıklarından ve diğer kulüplerin yaşadıklarından ders çıkarmalı. Trabzonspor’un yaşadıkları ve buna karşı başardıkları tüm kulüplerimize hem örnek ,hem de yol haritası olmalıdır. Çünkü temeli sağlam olmayan hiçbir bina uzun süre ayakta kalamaz,düzenli olarak su almayan hiçbir ağaç yeşeremez ve büyüyemez. Sporu yönetmek de buna benziyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Saffet Azbay Arşivi
SON YAZILAR