Murat Kan

Murat Kan

UYGARLIK TARİHİ VE EZİDİLER

UYGARLIK TARİHİ VE EZİDİLER

Uygarlık tarihi aynı zamanda zorbalık,işkence.katliam tarihidir de. Öyle ki bu tarih halkların kanı ile yazılmış bir tarihtir. Çoğu zaman basında okuduğumuz haberlerden ya da haber film video vb materyallerde de bunun çarpıcı örnekleriyle karşılaşmak mümkündür. Bu karşılaştığımız haberler ya bize çok sıradan şeylermiş gibi gelir ya da şöyle bir okur geçeriz. Okuduğumuzu sorgulama, ona anlam yükleme ve bu doğrultuda yön belirleme de alabildiğine sınırlı bir toplum olduğumuzu vurgulamak gerek. Bu kanıya nereden varıldığını bir çoğumuz düşünebiliriz. Sorgulamak demek mevcut olana karşı koymak demektir. Eğer verili duruma bir karşı koyuş söz konusu değil ise orada ya var olan sorgulanmıyordur ya da sorgulamanın yönteminde bir yanlışlık vardır.

Basında haber düzeyinde Ezidi kadınlarının IŞİD tarafından ne şekilde köleleştirildiğine ve köle pazarlarında satıldığına dair çok haber okuduk yakın zamanlarda. Gün geçmiyor ki uygarlığın gerçek yüzünü ortaya seren bu tür yeni haberlerle karşılaşmayalım. 3 Ağustosu da vesile ederek yine böyle bir örnekle bir kez daha Ezidiler’in uygarlık dünyasındaki yerini daha doğrusu ‘’Uygarlık’’ diye nitelediğmiz dünyanın nemenem bir şey olduğunu anlatmaya çalışalım siz okuyucularımıza. Geçen yıl Hayat Kadının şahsında 3 Ağustos 2014 yılında IŞİD eliyle yapılan katliama dair kimi anekdotlar sunmuştum. Yaşanan bu dramın hala devam ettiğini söyleyelim.Bu drama sessiz kalan güçlerin bırakın Ezidiler’in yaralarını sarmalarını hala duruşlarıyla bu drama ortaklık yaptıklarını söylemek abartılı olmayacaktır kanımca.

’’IŞİD’in kaçırıp Başkent Ankara’da köle olarak tuttuğu kızı,ailesi satın alarak kurtardı.’’Bu haberi ele alıp değerlendirmek gerçekten zor benim için. Çünkü uygarlıktan dem vuran, yeri geldiğinde Cumhurbaşkanının gelişmiş batı devletlerine medeniyet dersleri verdiği bir ülkeden söz ediyoruz. Ve konuşurken muassır medeniyetler sözü bu ülkeyi yönetenlerin diline o kadar çok pelesenk olur ki...! O bile insanı düşündürür. Ama gelin görün ki bu seviyeye ulaşmayı hedeflediği iddiasında olan bu ülkenin başkentinde sadece yirmi dört yaşında olan bir Ezidi kadın ailesi tarafından bir aşağılık güruhun elinden ancak talep ettikleri para verilerek kurtarılabiliyor. Varın siz düşünün! Ezidiler’in yaşadığı dramama mı üzülsek ülkenin içler acısı durumuna mı yoksa her türden sapkınlığın yaşandığı, tecavüz kültürünün yaygınlaştığı, şeriat isteyenlerin sokaklara döküldüğü ülkenin insanın geldiği son duruma mı? Bunu bir gazeteci; ’’Sorarlarsa deyin ki başkentinde köle ticareti yapılan,kılıçla hutbe okunan,günde bir kadın öldürülen büyük bir ülkede yaşıyoruz.’’ diye yorumlamıştır. Dram kelimesi bu yaşanan tabloyu anlatmaya yeter mi sizce.  Kime ağlayalım bu tablo da.Ezidi genç bir kadının 2014 yılında Şengal’den kaçırılmasıyla başlayan,tüyler ürperten dramının Ankara da bitiş şekline mi yoksa muassır medeniyetler seviyesine yükselmeyi hedeflerken Ortaçağ’ın karanlık zihniyetinin esir aldığı ülkenin, insanının yaşadığı hayal kırıklığına mı? Neye ağlarsanız ağlayın ama şu bir gerçek. Uygarlık dedikleri şeyin halklara kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini de unutmayalım.Çünkü bugünkü uygarlığın temelleri Sümerler’in Zigguratlar’ında atılırken de bu zihniyete sahipti. 21.yüzyılda bilim ve teknoloji çağı olarak nitelediğimiz bugünde aynı zihniyet yapısına sahip.Yaşanan tablo kan ve gözyaşından öte değil.O günün rahip kral devlet iktidarları bugün her şeye muktedir olduğunu düşünen üç-beş egemen hegamonik gücün iktidarı şeklinde yansımakta.Halklar açısından 21.yüzyılda da yaşanan tablo o günden pekte farklı değil. Yine ölüm, savaş,kan ve gözyaşı. Halkların yaşadığı durumu niteleyen bu olgular olmakta.Tablo da değişen hiç bir şey yok.Halklar açısından yine hakim olan soluk renkler.  

3 Ağustos vesilesiyle Ezidiler’in yaşadığı yetmiş üç fermanda hayatını kaybeden bütün Ezidileri anarken bu dramatik tablonun son bulması dileğiyle...

Murat Kan

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Kan Arşivi
SON YAZILAR