Yaz aylarında sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstünde seyretmesi ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Sıcaklık vücut ısısını artırmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamamaktadır. Bu yüksek sıcaklıklar başta kalp krizi ve tansiyon olmak üzere birçok fizyolojik hastalığa sebep olabilmektedir. Sıcak havaların yarattığı fizyolojik rahatsızlıklar kadar psikolojik rahatsızlıklar da söz konusudur. Maalesef aşırı sıcaklar, bütünsel olarak sağlığımız için bu aralar büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Aşırı sıcaklarla baş etmek çoğu zaman zor olmaktadır. Sıcak çarpması, sıcak vurgunu, sıcak krampları gibi fiziksel etkiler ölümlere bile sebep olabilmektedir. Bunun yanında sıcaklıklarla baş edememekten kaynaklı aşırı sinir, öfke, depresyon, uyku bozuklukları, tahammülsüzlük gibi ruhsal yan etkilerle karşılaşmak da kaçınılmaz olmaktadır. Bu durumlar, sıcaklıkların metabolizmamız kadar ruhsal dengemizi de etkilediğinin basit birer göstergesidir. Son dönemlerde yapılan araştırmalar ve istatistikler yaz aylarında aşırı sıcakların, başta depresyon ve TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) olmak üzere birçok psikolojik rahatsızlığı tetiklediğini gösteriyor. Bununla bağlantılı olarak intihar, boşanma, iş bırakma, şiddet gibi radikal kararların sayısı da bu dönemde artmaktadır. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre beş yıllık ısınmanın her bir derecelik artışına karşılık, ruh sağlığı sorunlarında % 2’lik bir artış olduğu saptanmıştır. Başka bir araştırmada, birkaç yıl boyunca aylık ortalama sıcaklıklarda bir derecelik artışın, Meksika’da intihar oranlarında % 2,1’lik, ABD’de de % 0,7’lik bir artışla ilişkili olduğu bulunmuştur.

Sıcakların etkisini kontrol etmek zordur. Kapalı alanlarda nispeten kontrol edilebilir belki ama dışarı çıkınca işler değişmektedir. Bu nedenle günün sıcak saatlerinde dışarı çıkmamaya özen göstermek gerekir. Dışarı çıkılacaksa da öncelikle su kaybına, giyeceklerimize ve psikolojik olarak kendimizi sıcak ortama hazırlamamızda yarar olacaktır. Günde üç litre civarında su tüketimek, açık renkli, ince ve yumuşak elbiseler tercih etmek önemlidir. Dışarı çıkmadan önce etkileşim içinde olacağımız insanların tahammül seviyelerinde azalma olacağını ve buna göre hareket etmemiz gerektiğini bilmemiz psikolojik açıdan en önemli hazırlayıcı etkiye sahip adım olacaktır. Kendimizin de aynı durumda olduğumuzun farkında olmamız, bilinçaltı uyumu sağlamamızı kolaylaştıracak ve sıcaklık kaynaklı olası çatışmalardan bizi uzak tutacaktır. Bilinçaltımızın davranışlarımızı ne kadar etkilediğinin farkında olarak, kendimizi sıcak havanın psikolojik etkilerinden nispeten korumuş oluruz. Özellikle bu dönemde önemli ve radikal kararlar vermekten de uzak kalmakta fayda olacaktır.

Kalın sağlıcakla…