Diyarbakır belediyesine ulaşmak ne mümkün, şikâyet için arıyorum, oradan oraya oradan oraya naklediyor, en son zabıtaya, sürpriz, zabıta da açmıyor. Yine haksızlığa karşı durma işi yazarlara, yazılara, özellikle Tigris'e kalıyor. Naci Sapan beyin çağrısını yineliyoruz, Diyarbakır Barosu harekete geçmeli, acil...

Eğer burada Özel Halk Otobüsleri hem devletten desteğini alıp hem yaşlılarımıza türlü zulümleri reva görüyorsa, yaşlılara hakkını kullanamıyorsa, o şirketlerinde de şoförlerin de işleri güçleri rast gitmesin inşallah... Halk olarak daha ne zamana kadar susacağız? Bu mağdur esnaflık değil açgözlülük, haksızlık, bu protesto değil suç işlemek, yasa çiğnemek! En ağır en adil cezaları hak eden davranış bu... Halkın çoğu zaten işsiz, öğrenci, enflasyon zaten boğazları sıkmış, üstüne bir de bunlar... Nakit para tatlı geliyor, çokça sefer bozuğu tam ödememe, gizliden ücreti artırma hamleleri rahatlıkla yapılabilir. Yasak olmasına rağmen otobüse iki katı hatta bazen daha fazlası yolcu almıyorlar mı? Yasakları göz göre göre çiğnemiyorlar mı? Bunu yapan başkasını neden yapmasın?

Ülkedeki en büyük eksik denetim, kamu hizmetinde bulunanların yasadışı protestoya, bu gariban halkı mağdur etmeye asla hakkı yok! Bunu yapan en ağır cezayı hak ediyor. Ulaşım hakkı engellenen duyarlı vatandaşlara bir çağrım var, gelin hiç değilse bu noktada ibret-i alem için fırsatçı zihniyete bu defa susmayalım, dava hakkımız varsa kullanalım, savcılığa suç duyurusunda bulunalım. Niceleri ne yapsa bedel ödemiyor, böyle zalim bir ortamda başka nefsler de işte böyle harekete geçer oldu, halka karşı her cepheden savaş açılmış sanki, halk olarak bir defa olsun harekete geçelim, bunlara bedelini ödetirsek yargı yoluyla, başka kurumlar fırsatçılığa, yasadışılığa cesaret edemez olur, devletin millet olduğunu birilerine hatırlatmamız gerekiyor!

Diyarbakır, Diyarbakır olalı böyle bir zulüm çağı görmedi, gelecek nesiller bizi susanlar olarak mı anacak? Kötü anılmak isteyen, zulme susan dilsizlerden olmak isteyen var mı? Eminim kimse olmak istemez, o halde susmayalım, bu kez olsun durmayalım! Minibüslerin dahi kart sistemiyle çalışması gerekiyor hatta, adalet yaşlılarımıza, öğrenci gençlerimize daha büyük hizmeti gerektiriyor. Öğrenciler bile zaten dolmuşlarda zorluk yaşıyor, çıkar kartını göster diyor şoför, başka şehrin üniversitende okuyanların kartlarını bazen anlamıyor, tartışma çıkıyor, öğrenci dolmuşa binmeye utanır hale gelmiş. Kart sistemine uymayanın kapısı mühürlenmeli, adalet sadece sisteme uymayan dükkân esnafına mahsus bir olay değil.

Allah, peygamber aşkına, adalet aşkına bu zulümler böyle devam edecekse bir kez olsun gelin seçimde başka bir yol başka bir parti deneyin, iktidar bile değişir o zaman, hizmet yoksa oy yok gerçeğini tadar, bir ülkede bir partiyi çeyrek asır kesintisiz başa getirmek hiç iyi bir şey değil.

Değişim olacak ki, gerçek bir rekabet olacak ki, kimse rehavete kapılmasın ve haksızlığa yönelmesin, milletin gözünün ensesinde olduğu gerçeğinin herkes farkına fiili olarak varsın, gelişen Türkiye olsun, çöken biz halklar, yükselen burjuva olmasın!