Devran Sinanoğlu

Devran Sinanoğlu

Bir şairden kendine hitaben

Bir şairden kendine hitaben

 Gözlerinin sahili nemlenmesin. Sil gözlerindeki yağmur misali boncukları, göz bebeklerin ıslanmasın. Kimse görmesin ağladığını, şahit olmasınlar hıçkırıklarına, kelimelerin boğazında düğümlendiğini bilmesin hiç kimse.

     Mesela sevgilin, annen, baban, kardeşin, dostun, arkadaşın, sokakta ki köpeğin, gökteki seçtiğin yıldızın, eline aldığın kaleminle dertleştiğin sayfaların,  sevdiğin elbisen, saattin, yüzüğün bilmesinler işte. Bilseler tarifi olur acının ve yaşadığın yalnızlığın. Oysa senin yaşadığın adı konmamış bir yalnızlık.  Zaten adı konsa yalnızlık, yalnızlık olmaz. Hissettiğin acı da işte öyle bir şey adı konmamalı, sebep aranmamalı. Nasıl ki sevmek için sebebin yoksa yemek, içmek, gezmek ve eğlenmek için bazen sebebin yoksa gayri ihtiyarı bir durumsa çektiğin acının da bazen sebebi olmamalı. Hissettiğin acının adı olmamalı, olmamalı ki seni hayatın fırınında pişirsin.

     Hadi sil gözlerindeki bulgur bulgur yaş tanelerini, kızarmasın zeytin siyahı gözlerin, acılar her ne kadar da vursa kalbinin deltasına sen sabret. Unutma her gecenin sabahı, her karanlığın da bir aydınlığı vardır. Sabret işte nede olsa kışın sonu bahardır deyip gülümse hayatta.

     Gecenin siyahını örtme üstüne. Hadi sil gözlerindeki tespih tanesi yaşları ne olursa olsun döktüğün yaşlar hiçbir şeye değmez.

     Gün gelir aynalara bakarsın, gün olur aynalar sana bakar ve aklına düşer bir damla döktüğün yaşlar, değdi mi? Dersin ve işte orda susarak içinde kopan sesiz fırtınayı aynalara anlatırsın.

     Her gecenin bir de sabahı vardır. Güneş selamlar seni en sıcak haliyle, umut kucaklar seni yeni bir gün bekler seni.

     Hadi sil gözlerindeki iplik iplik yağmur misali akan yaşları, yüreğinin sahiline vursa da acının medceziri ıslanmasın gözlerin. Dövsün kıyıdaki kayaları acının, hüznün dalgaları, ansızın bir mavzer patlasın kalbinin orta yerinde, volkan misali duygunun lavları karışsın kıpkızıl akan kan nehrine, damarlarına sen yine de üzülme ve ağlama.

     Kimse bakmaz döktüğün yaşa, ağlama boş yere. Hadi sil parmaklarının ucuyla gözlerinin sahilini, ille de göz pınarların akacaksa içine akıt. Göz ırmakların yüreğine aksın, acılarının üstüne dökülsün, yangın yerine aksın gözyaşların. Derdin dermanın olsun ama, ama kimse görmesin ağladığını, şahit olmasınlar hıçkırıklarına, kelimelerin boğazında düğümlendiğini bilmesin hiç kimse şairim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Devran Sinanoğlu Arşivi
SON YAZILAR