Kültür, Sanat ve Edebiyatın Aşamayacağı Sınırlar Yoktur
Diyarbakır özellikle son aylarda şimdiye kadar alışık olmadığı bir yoğunluk yaşıyor. Bir taraftan insan yoğunluğu diğer taraftan kültür sanat etkinlikleri önceki yıllara göre çok belirgin bir yoğunluk yaşanıyor. Özellikle turistlerin ilgi gösterdiği Gazi Caddesinde insanların birbirine çarpmadan yürümesi imkânsız hale geldi. Günün bazı saatlerinde insan kalabalıklarından neredeyse iğne atsan yere düşmez oluyor.
Diğer taraftan da; kültür ve sanat alanında gerçekleştirilen etkinlikler tüm yoğunluğuyla devam ediyor. Özellikle Eylül ayında gerçekleştirilecek olan ‘Kültür ve Sanat Festivali’yle dikkatleri daha fazla üzerine çekecek bir il olacak. Yaşanan bu yoğunluklar kentin tarihsel ve kültürel mirasının canlanmasına daha farklı bir ivme kazandıracaktır. Bu kültürel etkinliklerin artması, insan akımının yoğunlaşması kent ve bölge ekonomisine de önemli bir ivme kazandıracaktır.
İçinde birçok kültür ve inancı barındıran Diyarbakır’da yapılan bu etkinlikler kollektif hafızanın, kent kimliğinin ve hafızasının yenilenmesi; sanatın bütün alanlarında kendini yeniden üretmesine ciddi katkı sunacaktır. Kültür turizm potansiyelini güçlenmesi, genç yeteneklere alanlar açılması sadece çevre illerin değil Ortadoğu’nun kültür merkezi haline getirecektir.
Yerel yönetimlerle, sivil toplum ve kültür kurumlarının ortaklaşa sürdürmesi gereken bu etkinlikler toplumsal katılımları daha da arttıracaktır. Bazı sorunların aşılmasında oluşacak kültürel atmosfer daha kolaylaştırıcı olacaktır. Kültürel dalganın yükselmesine sadece bir yoğunluk olarak da bakmamak gerekiyor. Buna sınırlar tanımayan kültür, sanat ve edebiyatın değiştirici, dönüştürücü ve sorunların çözücü gücü olarak bakmak daha yerinde olacaktır. Çünkü yerel etkinlikler ulusal ve uluslar arası sanat dünyasıyla kurulacak köprüler; kenti dünyaya açtığı gibi yerel kültürel üretimleri ve sanatları daha geniş coğrafyalarda görünür kılacaktır. Diyarbakır’da yaşanan bu hareketlilik ve yoğunluk sadece bir ‘canlanma’ değil aynı zamanda zor ve sıkıntılı olan tarihsel ve toplumsal sorunların çözülmesinde daha kolaylaştırıcı olacaktır. Çünkü kültür, sanat ve edebiyatın aşamayacağı, değiştirip dönüştüremeyeceği ne sınır ve ne de tabular yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.