Mümin Ağcakaya

Mümin Ağcakaya

Sarsılarak birbirimize sarılmak

Sarsılarak birbirimize sarılmak

Son depremle bir kez daha sarsıldık. Sarsıntının şiddeti ve etki alanı çok geniş olduğu için hissetmeyen kalmadı. Sarsıntı bize bir kez daha bize bu gerçeklikle birlikte yaşadığımızı hatırlattı.

Depremlerle sarsılmaya yabancı olmayan hafızamız geçmişi hızla canlandırdı, gözlerimizin önüne serdi. Çünkü yakın tarihimizde bu gerçekle az sarsılmadık. Az dövünmedik. Toprağın altında yakınlarımızı, hemşerilerimizi, insanlarımızı az bırakmadık. Çoğumuzun yüreğinde yaşanan bu acılar ne kadar kabuk bağladı? Kimlerde ne tür izler bıraktı?

Her yeni deprem; hafızamıza adeta kazınmış olan, birbirine benzer manzaraları, dramlar ve anıları yeniden canlandırıyor? Sadece tarih ve mekânlar değişiyor. Ortak olan acının, gözyaşının renginin, farklı bir kimliğinin olmadığıdır.

Her depremde her sarsıntıda, kimlerin kabuk bağlamış yaraları yeniden kanıyor? Kimlerin unutturulmaya çalışılan travmaları kendini yeniliyor?  Bunları ortaya çıkarmak o kadar kolay değil.

Mezopotamya coğrafyasında yaşayan insanların, birbirinin yarasını sarma, acısına ortak olma konusunda ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha gördük. Ekran başında izlerken duygulandık, sevindik, üzüldük. Eski deprem felaketini yaşayanlar da bu duyguların daha fazla yaşandığı kesindir. Elazığ ve Malatya’yı daha iyi anlayanlar şüphesiz ki; Van, Bingöl, Düzce, Gölcük, Lice, Gediz, Varto, Erzincan depremlerini yaşayanlardır ve bu listeyi tarihi geçmişe doğru sıralamak mümkündür.

İnsan aklı, bilim ve teknoloji gelişiyor. Doğal afetlerin yıkıcı etkilerine karşı tedbirler geliştirmek mümkündür. Bu anlamda depremin değil kötü yapılaşmanın öldürdüğü gerçekliğine göre yaşamamız ve tedbirler almamız gerekiyor.

Deprem; yaşamı tehdit eden doğal afetlerden sadece biridir. Bilim adamlarının ortaya koydukları gibi insandan kaynaklı olarak doğal dengeyi tehdit eden kirlenme, iklim krizi gelecekte yaşanabilecek doğal afetlerin habercisidir. Bu konuda çevre bilimcilerinin uyarılarını dikkate almak gelecekte olası yaşanacakların önüne geçmektir. Şimdi bir deprem gerçekliğiyle yaşamak zorundaysak aynı şekilde bu gerçekliğe göre gereken tedbirleri almak da; yaşanacak felaketleri daha az bedelle atlatmaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mümin Ağcakaya Arşivi
SON YAZILAR