İyi kötü geçti gitti demeyeceğim, acısıyla tatlısıyla geçti gitti hiç demeyeceğim, 2023 yılı berbat geçti, kötü geçti, akla hayale gelmeyecek acılar yaşata yaşata geçti, şekli şemalı çizilebilse muhtemelen bizim kuşağın yaşadığı en çirkin yılı olacaktır. Öyle göz açıp kapayıncaya kadar, öyle rüzgâr gibi geçmedi, acı çektire çektire, eze eze, öldüre öldüre geçti. Üstelik bütün kötülüklerini yeni yıla devrederek geçip gitti…

*

Daha en başında Maraş merkezli çok feci depremler yaşattı, Hatay’dan Malatya’ya, Diyarbakır’a kadar sayısız şehir, belde ve köyde on binlerce canı birkaç saniye içinde aldı, yüz binlerce insanı sakat, milyonlarca insanı evsiz, barksız, aç açıkta bıraktı. Açlığa, yokluğa, yoksulluğa mahkum ettiklerinin hadi hesabı yok, sayısı bile bilinmiyor. Yaşattığı çaresizlik ortamı çadır ve barakalarda yıl boyu devam etti, ediyor. En kötüsü insanların hayallerini yerle yeksan etti, geleceğe dair umuttan bir kırıntı bile bırakmadı. Enkazın altında kalan yaşam heyecanı bir daha kendine gelemedi, aklı, duyguyu kırdı geçti…

*

Bu lanetli yılda, Rojava’da, Ukrayna’da, İsrail’de, Filistin’de dur durak bilmeden devam eden kanlı savaşlarda kendi halinde yaşayan sivil savunmasız yüz binlerce insan hayatını kaybetti. Dahası bu lanetli yıl, milyonlarca insanın topraklarından sökülüp atılmasına, göç yollarına düşmesine, hiç bilmedikleri, hayal bile etmedikleri ülkelerde kaderlerine terk edilmiş mülteciler, yersiz yurtsuz kitleler haline gelmesine neden oldu. Baştan başa tüm dünyada faşizmin gelişmesine, halkların düşmanlaşmasına, insanlığın kanlı bıçaklı bir hal almasına kapı araladı. Dünya savaşı belasını yeniden hortlattı, yer yuvarlağın patlamaya hazır ateş topu haline getirdi…

*

Kadınların, çocukların en çok öldürüldüğü, en çok esir alındığı, en çok zindanlara tıkıldığı, en çok kimsesiz kaldığı, en çok kaderlerine terk edildiği bir yıl oldu 2023 yılı, insanlığa dair aranacak hiçbir anı, özlenecek hiçbir hikaye geriye bırakmadı, yad edilecek hiçbir başarı kazandırmadı, insanlık aklına ket vurdu, onursuz yaşamı dayattı, bunca kana, katliama rağmen bir arpa boyu gelişen barış ortamını geriye götürdü, tarihin çöplüğüne terk edildikleri sanılan kandan, yokluktan, yoksulluktan beslenen gelmiş geçmiş en acımasız tiranların yeniden hortlamasına neden oldu, hırsızlığın, çapulcuğun, eşkıyalığın dünyaya hükümdar olmasının önünü sonuna kadar açtı. Bir tek umudu alt edemedi, umudu yok edemedi, umudu öldüremedi. Yeryüzünün tüm eşkıyalarına, tiranlarına rağmen yeni yılda umutla olmaya, umutla yürümeye, umutla yaşamaya devam…