Av. Güler Koçyiğit

Av. Güler Koçyiğit

Yarım Zamanlı Hak, Yarım Hayat

Yarım Zamanlı Hak, Yarım Hayat

Kadınlara Sunulan Seçim Gerçekten Seçim mi?

Son yıllarda kadın istihdamını desteklemek adı altında gündeme getirilen “yarı zamanlı çalışma hakkı”, kulağa ilk bakışta bir müjde gibi gelebilir. “Anne olan kadına kolaylık sağlanıyor, bakım yükü hafifletiliyor, aile yaşamı ile iş hayatı arasında denge kuruluyor” deniyor. Ama madalyonun diğer yüzüne bakınca bu uygulamanın, özellikle kamu hizmetlerinde kreş ve bakım desteği gibi temel haklar sağlanmadığı sürece, kadınları tam anlamıyla bir ekonomik kısırlığa sürüklediğini görüyoruz.

Bir kadın düşünün: Üniversite bitirmiş, kariyer hedefleri olan, üretmek isteyen. Fakat çocuk doğurduğunda karşısına çıkan seçenekler sınırlı. Kamuda kreş yok. Bakıcı tutmak, asgari ücretin üzerinde bir maliyet. Aileden destek alma şansı olmayanlar için “yarı zamanlı çalışmak” adeta tek çıkış yolu gibi sunuluyor. Fakat burada kritik bir detay var: Yarı zamanlı çalışmak, sadece süre olarak yarım değil, maaş ve sosyal haklar açısından da “yarım” anlamına geliyor. Yani kadın, hem evin yükünü sırtlanıyor hem de karşılığında yarım maaşa razı olmak zorunda kalıyor.

Bu sistem, kadına “istersen çalış, ama az ücret alırsın” mesajı veriyor. “İstersen çocuğuna da bak, ama ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atarsın” diyor. Kulağa özgür bir tercih gibi gelen bu uygulama, gerçekte ekonomik eşitsizliğin üzerini örtmekten başka bir işe yaramıyor.

Kadınların bakım sorumluluğu kamusal politikalarla desteklenmeden, sadece bireysel çözümlere ve fedakârlığa bırakıldığında, bu ‘hak’ aslında bir tuzak haline geliyor. Çünkü tam zamanlı bir erkek çalışana göre çok daha düşük ücretle, çok daha fazla sorumlulukla baş başa kalan kadının ne iş yerinde yükselmesi mümkün oluyor, ne de geleceğe dair birikim yapması.

Kadınlar, sosyal devletin kendilerine sunduğu gerçek çözümlerle desteklenmeden, “yarı zamanlı” bir hayata mecbur bırakılıyor. Oysaki çözüm çok net: Her mahalleye kamusal ve ücretsiz kreşler, işyerlerinde çocuk bakım merkezleri, babalara da zorunlu doğum sonrası izin, kadınlara ise yarım hak değil, tam zamanlı ve güvenceli istihdam.

Bir toplumun gelişmişliği, kadınlarına ne kadar “yarı zamanlı” hayat sunduğuyla değil, kadınları hayatın her alanında tam anlamıyla destekleyip desteklemediğiyle ölçülür.

Kadınlar üretmek, yaşamak ve çocuk büyütmek istiyor. Ama bu hakları arasında birini seçmek zorunda kalmadan, hepsini bir arada sürdürebilecekleri bir düzen istiyor. Yani mesele basitçe çalışma süresi değil, hayatın kadınlara hangi şartlarda sunulduğu. Yarısı değil, tamamı için mücadeleye devam.

Av. Güler KOÇYİĞİT

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Güler Koçyiğit Arşivi
SON YAZILAR