*Peygamberimize Hakaret ve "Özgürlük" Maskesi
Yahya Öger
İnsanlık tarihi boyunca, her toplumun inançları, değerleri ve kutsalları olmuştur. Bu kutsallara saygı, medeniyetin temel taşlarından biridir. Ne yazık ki, günümüzde bazı çevreler, "özgürlük" adı altında bu saygı sınırlarını aşarak, milyarlarca Müslümanın kalbinde taht kuran Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’e hakaret etmeyi bir tür cesaret örneği gibi sunmaktadır. Son olarak Leman dergisinde yer alan çirkin ifadeler, bu hastalıklı zihniyetin yeni bir tezahürüdür.
Hakaret Özgürlük Değil, Ahlaksızlıktır
Özgürlük, hiçbir zaman başkalarının inançlarına saldırma hakkı vermez. Batı’nın çifte standartlı "ifade özgürlüğü" söylemi, İslamofobinin meşrulaştırılması için kullanılan bir kılıftan ibarettir. Aynı çevreler, başka dinlere veya ideolojilere yönelik benzer hakaretleri asla hoş görmezken, Müslümanların Peygamberine saldırmayı adeta bir "entelektüel cesaret" gibi göstermektedir. Bu, çifte standarttan başka bir şey değildir.
Hz. Muhammed (S.A.V.), sadece İslam peygamberi değil, aynı zamanda adaletin, merhametin ve erdemin timsalidir. Ona yönelik bir hakaret, yalnızca Müslümanlara değil, insanlık onuruna da bir saldırıdır. Böyle bir eylemi savunmak, ne özgürlük ne de eleştiridir; tamamen nefret suçudur.
Leman Dergisi ve Kin Dolu Söylem
Leman dergisi, İslam değerlere saldırmayi kendine şiar edinmiş bir yayın organıdır. Mizah kisvesi altında Müslümanların değerlerini hedef alan bu tür yayınlar, toplumsal barışı zedelemekten başka bir işe yaramaz. Bir toplumda huzur ve birlik istiyorsak, her kesimin birbirinin inancına saygı göstermesi şarttır.
Türkiye’deki Kimi çevrelerin, maalesef İslama düşmanlığını bir "aydınlanma" göstergesi sanmaktadır. Oysa gerçek aydınlanma, farklılıklara saygı duymak ve ortak değerler etrafında kenetlenmektir. Hz. Muhammed (S.A.V.)’e hakaret etmek, ne ilericiliktir ne de çağdaşlık; tam aksine, bağnazlığın ta kendisidir.
Müslümanların Sorumluluğu
Bugün Müslümanlar olarak üzerimize düşen en büyük görev, bu tür provokasyonlara karşı bilinçli ve dik durmaktır. Tepkimiz, asla şiddet veya nefret söylemi olmamalıdır. Bunun yerine, hukuki yollarla mücadele etmeli ve toplumu Peygamberimizin gerçek mesajı hakkında aydınlatmalıyız.
Unutmayalım ki, İslam tarihi boyunca Peygamberimize yapılan hakaretlere en güzel cevap, onun ahlakıyla ahlaklanmak olmuştur. Bugün de aynı şekilde, nefreti sevgiyle, cehaleti ilimle, ayrıştırmayı birlikle yenmeliyiz.
Hukuki Süreç ve Toplumsal Duyarlılık
Bu tür nefret söylemlerinin hukuki sonuçları olmalıdır. Leman dergisi yetkilileri, kin ve nefreti körüklemekten yargılanmalı ve bu yayın, toplumsal huzuru bozucu eylemlerine son vermelidir. Aynı zamanda, Müslümanlar olarak medya, sosyal platformlar ve hukuk nezdinde haklı mücadelemizi sürdürmeliyiz.
Sonuç: Birlik ve Bilinç Zamanı
Peygamberimiz (S.A.V.), Müminler bir binanın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmişlerdir." buyurmuştur. Bugün, bu kenetlenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Hakaretlere öfkeyle değil, bilgelikle karşılık vermeliyiz.
Leman gibi yayınlar, ancak Müslümanların birlik ve direnci karşısında anlamsız kalacaktır. Bizler, Peygamberimizin yolunda olduğumuz sürece, bu tür çirkinlikler tarihin çöplüğünde kaybolup gidecektir.
Yahya ÖGER
Yeşil Yıldız Derneği Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.