Geçtiğimiz günlerde gazeteci Barış Pehlivan tarafından Cumhuriyet Gazetesi'nde kaleme alınan bir yazı, vicdanları derinden sarsacak yeni bir skandalın kapısını araladı. İddialara göre, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden üniversite öğrencilerinin diplomaları, diplomaya ihtiyacı olan bazı kişilere yasa dışı yollarla veriliyor.

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi – Barış Pehlivan, 2 Ağustos 2025

Eğer bu iddialar doğruysa, sadece bir sahtecilik vakasından değil, insanlık dışı bir yozlaşma düzeninden söz ediyoruz. Depremde vefat eden gençlerin isimleri üzerinden çıkar sağlamak; hem ahlaki hem hukuki hem de vicdani bir çöküşün göstergesidir.

Ölülerin Hakkına El Uzatmak: Yeni Bir Çürüme Noktası

Bir toplumun çürümesi önce vicdanda başlar. Ancak bu iddialar, çürümenin artık ölü bedenlerin üzerinden geçerek yol aldığına işaret ediyor. Eğer bir kişi, mezun olmayan bir depremzedenin yerine diploma alabiliyorsa, bu durum bireysel bir sahtekârlığın çok ötesinde; örgütlü bir yapının, belki de kurumsal bir ihanetin varlığına işaret eder.

Sahte Diplomalarla Kamuya Yerleşenler: Son Tutuklamalar

- 2024 Ocak ayında, İstanbul’da düzenlenen bir operasyonda, sahte diplomalarla devlet kurumlarına yerleşen 45 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, “kayıt dışı” üniversitelerden temin edilen sahte belgelerle KPSS’ye girdikleri ve atamalarını bu şekilde aldıkları iddia edildi.

- Ankara’da, bir grup dolandırıcının "online eğitim" adı altında sahte üniversiteler kurarak diploma sattığı ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında 12 kişi tutuklandı.

- Hatay’da, bir üniversitenin kayıt sisteminde yapılan incelemede, depremde vefat eden 8 öğrencinin diplomasının başka isimlere verildiği tespit edildi.

- Adana’da, bu şekilde sahte diplomalarla işe giren 3 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.

- Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), geçtiğimiz yıl yaptığı incelemelerde, “şüpheli diplomalarla” atanmış 5 hâkim ve savcının görevden alındığını açıkladı.

- Yükseköğretim Kurulu (YÖK), “yurt dışından alınan sahte denklik belgeleri” üzerine yeni düzenlemeler getirdi. Ancak denetimlerin yetersiz olduğu eleştirileri sürüyor.

Sahte Diploma Satış Ağları: Sosyal Medya ve Karanlık Web

Sahte diploma satışı artık sosyal medya ve karanlık internet ağları (dark web) üzerinden yapılıyor. Facebook ve Telegram gruplarında, "orijinal görünümlü" sahte diplomalar 5.000 - 50.000 TL arasında satılıyor. Polis siber birimleri, 2024’ün ilk çeyreğinde bu tür 23 şebekeyi çökertti.

Devletin Denetim Mekanizması Nerede?

Diploma, bir bireyin emeğinin ve başarısının belgesidir. Ancak şimdi bu belge, sahtecilik ve rant aracına dönüşmüşse, burada yalnızca birkaç dolandırıcıyı değil, devletin denetim sistemini de sorgulamak gerekir.

Bu iddialar derhal HSK (Hâkimler ve Savcılar Kurulu) tarafından soruşturulmalı, YÖK ve ilgili üniversiteler açıklama yapmalıdır. Aksi halde, kamuoyunun adalete olan inancı bir kez daha sarsılacaktır.

Yozlaşma Sistematik Hale mi Geldi?

Bir bireyin değil, bir sistemin çürüdüğü bir yerde yaşıyoruz. Çünkü bu tür olaylar artık münferit değil; birbirini izleyen ve benzer yapılarla kurgulanan zincir halkaları. Sahte doktorlar, sahte öğretmenler, sahte diplomayla görev yapan kamu personelleri... Ve şimdi de ölülerin diplomaları üzerinden rant sağlandığına dair iddialar...

Bu sadece bir “ahlak” meselesi değil; bir kamu güvenliği, bir sistem güvenliği meselesidir.

Son Söz: Ya Doğruysa?

Eğer bu iddialar asılsızsa, kamuoyunu yanıltanlar mutlaka cezalandırılmalıdır. Ancak eğer doğruysa, bu ahlaksızlığı gerçekleştiren, göz yuman, görmezden gelen herkes için en ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Çünkü mesele artık bir sahtekârlık değil; ölülere bile huzur tanımayan bir zihniyetin varlığıdır.

Toplum Unutmaz, Vicdan Affetmez

Bu iddialar aydınlatılmadan kimse susturulmamalıdır. Bu ülkenin masum ölüleri bile dolandırılıyorsa, hayatta kalanların hiçbir güvenliği kalmamıştır.

Hesap sorulmalı. Hem de en ağırından.

Çünkü adalet, en çok sustuklarımızda sınanır.